İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara’nın Eylül ayında, BM Genel Kurulu öncesinde Washington’da Beyaz Saray’da bir araya geleceği iddia edildi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara’nın Eylül ayında, BM Genel Kurulu öncesinde Washington’da Beyaz Saray’da bir araya geleceği iddia edildi. Görüşmenin ABD Başkanı Donald Trump’ın arabuluculuğunda gerçekleşeceği ve tarafların ilk aşamada bir güvenlik anlaşmasına imza atacağı belirtildi.
Suriye tarafına yakın kaynaklar, bu görüşmenin iki ülke arasında barış ve diplomatik normalleşme sürecinin başlangıcı olacağını vurguluyor. Uzun süredir dolaylı temaslarla yürütülen görüşmeler, ilk kez üst düzey liderler arasında doğrudan ve açık platformda yapılacak.
Bu diplomatik sürecin zeminini ise Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) hazırlıyor. Körfez kaynakları, BAE’nin Suudi Arabistan’ın bilgisi dahilinde Suriye ve İsrail arasında yoğun diplomatik temaslar yürüttüğünü, daha önce “İbrahim Anlaşmaları” kapsamında İsrail ile ilişkiler kuran ilk Körfez ülkesi olarak bu rolünü genişlettiğini belirtiyor.
Ancak Suriye-İsrail görüşmelerinde en büyük engel olarak Golan Tepeleri konusu öne çıkıyor. İsrail’in Golan Tepeleri’nden çekilmeye yanaşmaması, Şam yönetiminin güneydeki silahlı gruplar üzerindeki kontrolünün zayıf olduğu gerekçesiyle Tel Aviv’in çekilme sürecini belirsiz tarihe erteleme isteği, müzakerelerde kritik bir kırılma noktası yaratıyor.
İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Tzachi Hanegbi’nin, Suriye hükümetiyle doğrudan siyasi ve güvenlik görüşmeleri yürüttüğünü açıklaması, diplomatik temasların resmiyet kazanmaya başladığını gösterdi.
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barak ise bu görüşmelerin tam diplomatik normalleşmeye kısa vadede ulaşmayacağını belirtti. Barak, Suriye’nin “İbrahim Anlaşmaları” kapsamına alınmasının gündemde olduğunu ancak bunun yavaş ve siyasi dengeler korunarak gerçekleşeceğini ifade etti.
İbrahim Anlaşmaları, 2020 yılında ABD’nin arabuluculuğunda İsrail ile BAE, Bahreyn, Fas ve Sudan arasında imzalanarak İsrail’in Arap dünyasındaki diplomatik tanınırlığını artırmıştı. Şimdi bu diplomatik başarı, Suriye-İsrail hattına taşınmaya çalışılıyor.
