‘Üç Fidan’ Anması: Saray İktidarı Yeni Bir ‘Sosyal Uyanış’tan Korkuyor

Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan, idamlarının 53. yılında Türkiye’nin dört bir yanında çeşitli siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve yurttaşlar tarafından anıldı. “Üç Fidan” için yapılan anmalarda, gençlik ve işçi hareketlerinin birleşme potansiyeline dikkat çekilirken, iktidarın bu tür bir toplumsal uyanıştan duyduğu korku vurgulandı.

Özgür Özel: “Sokakta Olmaya, Mücadeleye Devam Edeceğiz”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Karşıyaka Mezarlığı’nda düzenlenen anmada yaptığı konuşmada, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının adil yargılanmadığını, bugün toplumun büyük çoğunluğunun bu haksızlığı kabul ettiğini söyledi. Özel, “Denizler antiemperyalist mücadeleyi temsil ediyordu. O dönem onları şeytanlaştıran düzen bugün savunulamaz durumda,” dedi.

Filistin meselesine de değinen Özel, Denizlerin Filistin için ölümü göze aldığını hatırlatarak, “Trump açıkça tehcir tehdidinde bulunuyor, Erdoğan ise buna karşı tek bir cümle kurmuyor. Çünkü mesele Filistin değil, mesele iktidarı korumak,” ifadelerini kullandı. Kürt meselesine de değinen Özel, “Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği” vurgusuyla barışı savunduklarını belirtti. Özel, konuşmasını “Sokakta olacağız, mücadele edeceğiz” sözleriyle tamamladı.

Mahmut Tanal: “Onlara Mahcup Olduk, Ülke Hala Tam Bağımsız Değil”

CHP Parti Meclisi Üyesi Mahmut Tanal, İzmir Güzelbahçe Belediyesi’nin düzenlediği “Üç Fidan Anıtı” açılışında konuştu. Tanal, “Onların bıraktığı yerden biz ilerleyemedik. Ülke hala tam bağımsız değil. Borcumuz var, ifa edeceğiz” dedi.

Tanal, Denizlerin yargılanma sürecinin siyasi olduğunu belirterek, “Onlar antiemperyalist, emekçi dostu ve halkçıydı. Bu ülke onları idam etti ama fikirlerini öldüremedi” dedi.

Tülay Hatimoğulları: “Denizlerin Mücadelesi Sürüyor”

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan sadece devrimci gençliğin değil, tüm sol hareketin öncüleriydi. İdam sehpasında ‘Yaşasın Kürt ve Türk halklarının kardeşliği’ diyerek halkların bir arada yaşama iradesini haykırdılar. Mücadeleleri bugün de sürüyor” dedi.

EMEP: “İktidar Mücadelenin Birleşmesinden Korkuyor”

Emek Partisi, yaptığı yazılı açıklamada, “Saray iktidarı da tıpkı 12 Martçılar gibi tarihin çöplüğüne gidecek. 1968 gençliği ve işçilerin birleşik mücadelesi nasıl korku yarattıysa, bugün de bu korku aynı şekilde devam ediyor. Gençliğin ve işçi sınıfının birleşik hareketi iktidarın kabusudur” denildi.

Parti, İmamoğlu’nun diplomasının iptali sürecinden 1 Mayıs eylemlerine kadar yaşananların yeni bir halk uyanışının göstergesi olduğunu savunarak, “Erdoğan iktidarı gençlik ve emek hareketinin birleşmesinden korkuyor. Ancak karşılarında yine Denizleri bulacaklar” ifadelerini kullandı.

TİP’li Öğrenciler: “Denizler Yolumuzu Aydınlatıyor”

Türkiye İşçi Partili öğrenciler, sosyal medya üzerinden yaptıkları açıklamada, “Bundan 53 yıl önce idam edilen Denizler, bugün de memleket kavgamızda bizlere yol göstermeye devam ediyor. Yolumuz sosyalizm, yolumuz tam bağımsız Türkiye. Denizler’e sözümüz devrim olacak” paylaşımında bulundu.