Siyasiler ve Uzmanlardan Kritik Değerlendirme: İsrail-İran Gerilimi Türkiye’ye Ekonomik ve Güvenlik Riskleri Getirebilir

İsrail ile İran arasında artan gerilim, bölgesel istikrarı tehdit ederken Türkiye’nin de ekonomik ve güvenlik anlamında olumsuz etkilenebileceği değerlendirmeleri gündeme geliyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, İran’ın balistik füze kapasitesi ve Hürmüz Boğazı’nı kapatma ihtimali nedeniyle enerji piyasalarında ani dalgalanmaların yaşanabileceğine dikkat çekti. Bağcıoğlu, “İran’ın geçmişte 2019’daki tanker krizlerindeki tutumu, bu tehdidin ciddiyetini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

ABD’nin çatışmaya doğrudan müdahale etmese de savunma desteği verdiğini hatırlatan Bağcıoğlu, “ABD’nin bölgede muhriplerini konuşlandırması caydırıcılığı artırmayı amaçlıyor ancak vekâlet savaşlarının riskini yükseltiyor” dedi. Ayrıca Bağcıoğlu, Türkiye’nin hava savunma sistemlerinin güçlendirilmesi ve siber savunma kapasitesinin artırılması gerektiğini vurguladı.

İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Ali Demir ise, İsrail’in İran içindeki derin istihbarat ağına işaret ederek, “Netanyahu yönetiminin benzer operasyonlarına devam edeceği tahmin ediliyor” dedi. Demir, gerilimin Türkiye ekonomisine etkisini “Ekonomik sorunlarımız daha da derinleşecek” sözleriyle özetledi. Ayrıca İran’dan Türkiye’ye olası yeni bir sığınmacı akını riskine de dikkat çekti.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Dış Politika Program Direktörü Gülru Gezer ise, İran’daki istikrarsızlığın kitlesel göç dalgası yaratabileceğini ve bölgesel çatışmanın küresele yayılma ihtimali bulunduğunu söyledi. Gezer, Türkiye’nin NATO koruması altında olduğunu ancak bölgesel istikrarsızlığın dolaylı etkilerinin yaşanabileceğini belirtti. Ekonomik açıdan ise petrol fiyatlarındaki artış ve Hürmüz Boğazı’nın kapanmasının küresel resesyona yol açabileceği uyarısında bulundu.

Bölgede yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin ekonomik ve güvenlik alanında hazırlıklı olması gerektiğini gözler önüne seriyor.