Kobani Davasında 13 Ay Sonra Gerekçeli Karar Açıklandı: DEM Parti’den Sert Tepki
Kobani Davası’nda, aralarında eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da bulunduğu 36 kişi hakkında verilen hükme ilişkin 32 bin 630 sayfalık gerekçeli karar, 13 ay sonra açıklandı.
Kobani Davası’nda, aralarında eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da bulunduğu 36 kişi hakkında verilen hükme ilişkin 32 bin 630 sayfalık gerekçeli karar, 13 ay sonra açıklandı.

Kobani Davası’nda, aralarında eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da bulunduğu 36 kişi hakkında verilen hükme ilişkin 32 bin 630 sayfalık gerekçeli karar, 13 ay sonra açıklandı. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin açıkladığı kararda, sanıkların 6-8 Ekim 2014’teki olaylar sırasında meydana gelen şiddet eylemlerinden doğrudan sorumlu tutulmadıkları belirtildi.
DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu karara ilişkin yazılı bir açıklama yaparak, davayı “kumpas” olarak nitelendirdi ve yargı sürecinin siyasi saiklerle yürütüldüğünü öne sürdü. Açıklamada, “Türkiye siyasi tarihinin en kapsamlı kumpas davalarından biri olan Kobani Davasında gerekçeli karar yaklaşık 13 ay sonra açıklanmıştır. Bu durum, yargının siyasallaşmasının ve yargılama sürecine siyasi müdahalenin en açık göstergesidir” denildi.
DEM Parti açıklamasında, yargılama boyunca tutuklulukların keyfi şekilde uzatıldığını, mahkûmiyet kararlarına karşı itiraz hakkının fiilen engellendiğini savundu. Kararın, davanın adalet değil, siyaseti dizayn etme amacı taşıdığını bir kez daha ortaya koyduğu belirtildi.
Açıklamada ayrıca, dava kapsamında suçlanan kişilerin, suç işledikleri için değil, demokratik siyaset hakkını savundukları için cezalandırıldığı kaydedildi. Yasin Börü üzerinden yürütülen siyasi linç ve algı operasyonlarının çöktüğü ifade edilirken, “Kobani Kumpas Davası’nın tüm iddialar bakımından asılsız, hukuk dışı ve siyasi bir dava olduğu ortaya çıkmıştır” denildi.
DEM Parti, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2020 yılında Selahattin Demirtaş hakkında verdiği ve sosyal medya paylaşımlarının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirildiği kararın hala uygulanmadığını hatırlatarak, Türkiye’nin uluslararası hukuka bağlılığı gereği bu kararın derhal hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.
Açıklamanın sonunda, Türkiye’nin artık siyasi kumpaslarla değil, adaletin ve demokratik değerlerin hâkim olduğu bir ülke olması gerektiği belirtilerek, başta Demirtaş ve Yüksekdağ olmak üzere davada tutuklu yargılanan tüm isimlerin bir an önce serbest bırakılması talep edildi.