SETA’dan Suriye Raporu: Basın Özgürlüğü, Bağımsız Yargı ve Güçlü Parlamento Şart

İktidara yakınlığıyla bilinen Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), Suriye’deki geçiş sürecine dair dikkat çeken bir rapor yayımladı. “Suriye’de Geçiş Süreci ve Anayasal Bildirge” başlıklı çalışmada, basın özgürlüğü, ifade hürriyeti, yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığına dayalı güçlü bir parlamentonun yeni dönemin temel taşları olması gerektiği vurgulandı.

2019 yılında Türkiye’deki yabancı basın mensuplarını fişlediği iddiasıyla tepkilere yol açan SETA, bu kez Suriye’de rejim sonrası anayasal yapılanma üzerine değerlendirmeler içeren kapsamlı bir raporla gündeme geldi. Rapor, SETA’nın eski Genel Koordinatörü ve şimdiki Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran’ın kurumdaki geçmiş etkisiyle de dikkat çekti.

Basın ve Medya Vurgusu

Raporda, “Basın özgürlüğü ve çoğulcu medya iklimi, halkın yönetime taleplerini iletebilmesinin en önemli aracıdır” ifadeleriyle, bağımsız medyanın demokratik bir geçiş süreci açısından taşıdığı kritik role işaret edildi. Güvenilir medya kuruluşlarının varlığının, yönetimle toplum arasında sağlıklı bir iletişim kurabilmenin yolu olduğu belirtildi.

Yargı Bağımsızlığına Önemli Yer

Raporun dikkat çeken bir diğer bölümü ise bağımsız yargı üzerine oldu. “Geçiş sürecinde adaletin tesisi, ancak etkin ve bağımsız bir yargı mekanizması ile mümkündür” denilen raporda, hukuk sistemine güvenin sağlanmasıyla toplumsal barışın kalıcı hale geleceği vurgulandı.

Güçlü Meclis Vurgusu

SETA’nın çalışmasında ayrıca güçlü bir yasama organının gerekliliği şu sözlerle ifade edildi:
“Yasama ve denetim yetkileri tahkim edilmiş bir parlamento, halkın iradesini doğrudan yansıtan ve güç temerküzünü önleyen en önemli denge unsurudur.”

“Toplum Dışılamamalı” Uyarısı

Raporun bir diğer dikkat çeken bölümü ise geçiş sürecinde yapılacak hesaplaşmalarla ilgili oldu. Beşar Esad döneminde suç işlememiş ancak rejime yakın durmuş kişilerin ‘topluca tasfiye edilmemesi’ gerektiği ifade edildi. Bu kişilerin dışlanmasının yeni bir toplumsal kutuplaşmayı tetikleyebileceği uyarısı yapıldı.