Sahte Diploma Soruşturmasında Yeni Skandal: E-İmzalarla Not, Ehliyet ve Kredi Notu Manipülasyonu!
Türkiye, sahte diploma soruşturmasında ortaya çıkan yeni skandalı konuşuyor.
Türkiye, sahte diploma soruşturmasında ortaya çıkan yeni skandalı konuşuyor.

Sahte diploma soruşturması kapsamında hazırlanan iddianame, skandalın sadece sahte diplomayla sınırlı kalmadığını, çok daha büyük bir dijital usulsüzlük ağını ortaya çıkardı. İddianameye göre, çete üyeleri yalnızca sahte diploma düzenlemekle kalmadı; aynı zamanda kamu görevlilerinin e-imzalarını yasa dışı yollarla ele geçirerek, diplomalardan not yükseltmeye, ehliyetten kredi notuna kadar birçok alanda hukuksuz işlem gerçekleştirdi.
Cumhuriyet’in görüştüğü uzmanlara göre, olay Türkiye’de e-imza güvenliği konusundaki eksiklikleri gün yüzüne çıkardı. Peki, e-imza nasıl alınıyor? Nerelerde kullanılıyor? Hangi güvenlik açıkları bu skandalı mümkün kıldı?
E-İMZA NASIL ALINIYOR?
Bilişim Suçları Uzmanı Av. Dr. Ceren Küpeli, e-imzanın ıslak imza yerine geçen, kişiye özel dijital imza olduğunu belirtti.
“Gerçek kişiler, Türkiye’de yetkilendirilmiş elektronik sertifika hizmet sağlayıcılarına başvurarak, kimlik doğrulaması sonrası e-imza alabilir. E-imza, özellikle e-Devlet işlemleri, dijital sözleşmeler ve kurum içi yazışmalarda yaygın olarak kullanılmaktadır,” dedi.
E-İMZA NERELERDE KULLANILIYOR?
Küpeli, e-imzanın evlilik ve nüfus kaydı gibi işlemler dışında; ticari sözleşmeler, SGK bildirimleri, kamu ihaleleri ve noter işlemleri gibi birçok dijital işlemde kullanıldığını vurguladı.
“Eğer e-imza başka biri tarafından yetkisiz biçimde kullanılmışsa, bu durum hem bir siber güvenlik açığını hem de çoğu zaman kurumsal ihmalleri gösterir. Yaşanan olay, dijital kimlik güvenliğinin sadece teknik sistemlerle değil, süreç denetimiyle de doğrudan ilgili olduğunu açıkça ortaya koyuyor,” dedi.
ÇETELER E-İMZAYA NASIL ULAŞTI?
Küpeli, bu çetenin sahte belgelerle e-imza bayileri üzerinden başvurular yaparak kamu görevlileri adına sahte e-imzalar oluşturduğunu belirtti.
“Asıl zafiyet, başvuru sürecindeki kimlik doğrulama protokollerinde ortaya çıkıyor. Özellikle biyometrik doğrulamanın eksikliği ve belge doğrulama mekanizmalarının yetersizliği, bu gibi suistimallerin önünü açıyor. Ayrıca bayilere yönelik denetim süreçlerinin de zayıf olduğu anlaşılıyor,” dedi.
Cumhuriyet’e konuşan bir başka siber güvenlik uzmanı ise olayla ilgili şu tespiti yaptı:
“Bu yaşanan bir siber saldırı değil, doğrudan dijital kimlik hırsızlığı. Ölen kişilerin bilgileriyle sahte diplomalar hazırlanıp, çalınan e-imzalarla sistem üzerinden onay verildi.”