Litvanya Cumhurbaşkanı’ndan Almanya’ya Sert Eleştiri: “Yaptırım Sözü Verip Uygulamadınız”

Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda, Almanya Başbakanı Friedrich Merz’e yönelik dikkat çeken eleştirilerde bulundu. Nauseda, Rusya’ya karşı alınması gereken sert yaptırımların uygulanmadığını belirterek, Almanya’nın bu konudaki duruşunun Avrupa’nın güvenilirliğini zedelediğini söyledi.

Bild am Sonntag gazetesine verdiği röportajda konuşan Nauseda, Merz’in geçtiğimiz haftalarda Ukrayna’nın başkenti Kiev’e yaptığı ziyaretin ardından Rusya’ya verdiği “30 gün içinde ateşkes ilan et” ültimatomunu hatırlattı. Ancak bu sürenin sona ermesine rağmen Almanya’nın herhangi bir yeni yaptırım adımı atmamasını sert şekilde eleştirdi.

“Bu sadece yaptırımların değil, Ukrayna’ya verdiğimiz tüm desteğin güvenilirliğini sarsıyor” diyen Nauseda, Avrupa’nın verdiği sözleri tutmakta zorlandığını vurguladı.
“Ukrayna’ya savaş uçakları, uzun menzilli füzeler ve mühimmat göndereceğimizi defalarca açıkladık. Ancak Ukraynalılar bu yardıma yarın değil, bugün ihtiyaç duyuyor.”

“Rus Enerji Devleri ve Bankalar Yaptırımlara Dahil Edilmeli”

Nauseda ayrıca, şu ana kadar uygulanan yaptırımların yetersiz kaldığını ve çok daha kararlı bir tutum sergilenmesi gerektiğini söyledi. Litvanya’nın her zaman en sert yaptırımları savunduğunu belirten Nauseda, önerilerini şu sözlerle dile getirdi:

“Rusya’ya kaynak aktaran tüm enerji devleri – Nord Stream, Rosatom, Gazprom, Lukoil – yaptırımlara dâhil edilmeli. Kalan Rus bankaları da Swift sisteminden çıkarılmalı. Aksi halde kararlılığımız sorgulanır.”

Almanya’nın Sessizliği Dikkat Çekiyor

Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Kiev ziyareti sırasında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve Polonya Başbakanı Donald Tusk ile birlikte Rusya’ya uyarıda bulunmuş, aksi takdirde yaptırımların devreye gireceğini söylemişti. Ancak bu açıklamanın üzerinden 30 gün geçmesine rağmen herhangi somut bir yaptırım adımı atılmaması, başta Litvanya olmak üzere Baltık ülkelerinde hayal kırıklığı yarattı.

Nauseda’nın çıkışı, Avrupa Birliği içinde Rusya politikasında daha net ve caydırıcı adımlar atılması gerektiği yönündeki baskıyı yeniden gündeme taşıdı.