Kanser Tedavisinde Kemoterapiyi Geride Bırakan Yöntem: İmmünoterapi

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı ve Türk Akciğer Kanseri Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Berna Kömürcüoğlu, 4 Şubat Dünya Kanser Günü’nde kanserle mücadeleye dair önemli açıklamalar yaptı.

Kanser Tedavisinde Kemoterapiyi Geride Bırakan Yöntem: İmmünoterapi
Yayınlama: 04.02.2025
A+
A-

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı ve Türk Akciğer Kanseri Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Berna Kömürcüoğlu, 4 Şubat Dünya Kanser Günü’nde kanserle mücadeleye dair önemli açıklamalar yaptı. Prof. Dr. Kömürcüoğlu, son yıllarda kanser vakalarının tüm dünyada arttığını ve özellikle akciğer, meme ve kolorektal kanser türlerinde belirgin bir yükselme gözlendiğini vurguladı.

Kanserin Artış Nedenleri
Prof. Dr. Kömürcüoğlu, kanser vakalarındaki artışın modern yaşam tarzından kaynaklandığını belirterek, hormonlu ve katkılı gıdaların, özellikle kolorektal kanserlere neden olduğunu söyledi. Ayrıca, hava kirliliği, radon gazı gibi zararlı maddeler ve pestisitlerin kanser riskini artıran faktörler arasında yer aldığını vurguladı.

İmmünoterapinin Kanser Tedavisindeki Yeri
Kanser tedavisinde son yıllarda önemli bir gelişme olan immünoterapiden bahseden Prof. Dr. Kömürcüoğlu, bu yöntemle bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser hücreleriyle savaşılabildiğini ifade etti. İmmünoterapinin, kemoterapinin aksine, yan etkilerinin çok daha az olduğunu ve tedavi sürecini daha tolere edilebilir hale getirdiğini belirtti. “İmmünoterapide, vücudun immün hücreleri kanser hücrelerine karşı uyarılarak, doğrudan savaşmaları sağlanıyor. Bu yöntemle, kanserli hücrelerin salgıladığı maddeler bloke edilerek, vücudun kanser hücrelerini fark etmesi sağlanıyor” diye konuştu.

Kanser Tedavisinde Kişiye Özel Yaklaşım
Kanser tedavisinde, tümörün genetik yapısı ve immünoterapinin yanıt oranını etkileyen faktörlerin incelenmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Kömürcüoğlu, kişiye özel tedavi yaklaşımlarının önemini vurguladı. Erken teşhis ve etkin tedaviye erken başlanmasının hastaların yaşam süresini uzattığını belirten Kömürcüoğlu, tedavilerin ardından hastaların kontrollerine devam etmelerinin kritik olduğunu söyledi.

Akciğer Kanseri Gençlerde Artıyor
Prof. Dr. Kömürcüoğlu, akciğer kanserinin eskiden 60 yaş üstü bireylerde görüldüğünü, ancak günümüzde bu yaş aralığının 30’lara kadar düştüğünü belirtti. Genetik yatkınlıkların ve ailevi kanser öykülerinin bu hastalarda önemli bir rol oynadığını ifade eden Kömürcüoğlu, akciğer kanserinin erken yaşta teşhis edilmesinin daha kritik olduğunu söyledi.

Kanserden Korunma Yöntemleri
Kanserden korunmanın yolları hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. Kömürcüoğlu, sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan kaçınılması gerektiğini, sağlıklı beslenmenin önemini ve doğal gıdaların tercih edilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca sık enfeksiyon geçirmekten kaçınılması ve düzenli kontrollerle erken teşhis konulmasının da kanserle mücadelede büyük rol oynadığını belirtti.

Prof. Dr. Kömürcüoğlu, “Ailemizde kanser öyküsü varsa, daha sık kontrol yaptırmamız gerekir. Erken teşhis ve tedaviye zamanında başlanması, kanserle mücadelede en etkili adımdır” diyerek kanserle mücadelede erken teşhisin önemine dikkat çekti.

 

 

 

 

Kaynak: Haber Merkezi

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.