Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her yıl dünya çapında yaklaşık 12-15 milyon kişi inme geçiriyor.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her yıl dünya çapında yaklaşık 12-15 milyon kişi inme geçiriyor. Bu hastalığın, engelliliğin en yaygın nedeni olmasının yanı sıra, ölüme yol açan hastalıklar arasında da üst sıralarda yer aldığı belirtiliyor. Ülkemizde ise her yıl 125 ila 150 bin kişi inme geçiriyor ve bunların büyük bir kısmı genç yaşta.
İnme, Beyin Damar Tıkanıklığı veya Kanama Sonucu Oluşuyor
Memorial Şişli Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin Çakar, inmenin beyin damar tıkanıklığı ya da beyin kanaması sonucu ortaya çıktığını vurguladı. Beyinde etkilenen bölgeye bağlı olarak farklı fonksiyon kayıpları yaşanabileceğini belirten Çakar, 25 yaş üstü her dört kişiden birinin hayatının bir döneminde inme geçirme riski taşıdığını ifade etti. Ancak bu vakaların %80’inin önlenebileceğini söyledi.
Geçici İskemik Atak, Büyük İnmenin Habercisi Olabilir
Prof. Dr. Çakar, inme belirtilerini erken fark etmenin hayati önem taşıdığını, geçici iskemik atağın inmenin en hafif tablosu olmasına rağmen ciddiye alınması gerektiğini belirtti. Erken müdahale, tedavi sürecinde beyin dokusunun kaybolmaması açısından kritik rol oynuyor.
İnme Tedavisi, Bir Ekip Çalışmasıdır
İnme tedavisinde erken müdahale ve kapsamlı rehabilitasyonun önemine dikkat çeken Çakar, tedavinin bir ekip işi olduğunu ve fizyoterapistler, konuşma terapistleri, solunum terapistleri gibi birçok uzmanın katkı sağladığını söyledi. Ayrıca, teknolojinin tedavi sürecinde sağladığı katkılara da vurgu yaptı.
İnme ile Mücadele: Farkındalık Önemli
Prof. Dr. Çakar, toplumda inme farkındalığını artırmayı hedeflediklerini belirterek, inmenin her 40 saniyede bir kişiyi etkilediğini ve her 3 dakikada bir kişinin inme nedeniyle hayatını kaybettiğini ifade etti. Ancak, risklerin %80 oranında azaltılabileceğini söyledi.
Mücella Feke: “Eşimizi Yeniden Hayata Döndürdük”
İnme geçiren eşine hızla iyileşme sağlanan Mücella Feke, tedavi sürecinin önemine değinerek, farkındalık oluşturmanın ne kadar önemli olduğunu vurguladı. Eşi Zafer Feke’nin tedavi süreci hakkında bilgi veren Mücella Feke, sürecin başarıyla devam ettiğini ve inmenin ikinci atak riskinin doğru takip ile engellendiğini söyledi.
Zafer Feke: “Günlük Hayatımda Hiçbir Eksiklik Yok”
Zafer Feke ise tedavi sürecinin ardından sağlığına kavuştuğunu, iş ve günlük yaşamını sorunsuz şekilde sürdürdüğünü belirtti. Feke, inme tedavisinin ardından önemli bir iyileşme sağladığını ifade etti.
İnme, erken müdahale ile kontrol altına alınabilir ve önlenebilir. Bu yüzden toplumda inme farkındalığının artırılması, tedavi sürecinin etkinliği açısından büyük bir önem taşıyor.
Kaynak: Haber Merkezi
