Çin’den Yeni Casus İHA: Sivrisinek Boyutunda
İnsansız hava aracı (İHA) teknolojileri hızla gelişirken, boyutlar küçülüyor ve Çinli mühendislerin geliştirdiği sivrisinek boyutundaki yeni ‘casus İHA’ dikkat çekiyor.
İnsansız hava aracı (İHA) teknolojileri hızla gelişirken, boyutlar küçülüyor ve Çinli mühendislerin geliştirdiği sivrisinek boyutundaki yeni ‘casus İHA’ dikkat çekiyor.

İnsansız hava aracı (İHA) teknolojileri hızla gelişirken, boyutlar küçülüyor ve Çinli mühendislerin geliştirdiği sivrisinek boyutundaki yeni ‘casus İHA’ dikkat çekiyor.
New York Post’un aktardığına göre, Çin’in Hunan eyaletindeki Ulusal Savunma Teknolojisi Üniversitesi (NUDT) tarafından geliştirilen bu mikro İHA, ultra küçük kameralar ve mikrofonlarla donatıldı. Cihaz, düşman bölgelerine sessizce sızmak üzere tasarlanmış ve geleneksel radar sistemlerinden kolayca kaçabiliyor.
Üniversite öğrencisi Liang Hexiang’ın tanıttığı cihaz, sivrisinek görünümünde ve iki yaprak şeklinde kanatları, ince siyah gövdesi ile neredeyse görünmez durumda.
Radarları Atlatma ve İç Mekânlara Sızma Avantajı
Georgetown Üniversitesi araştırmacısı Sam Bresnick’e göre, bu mikro İHA’lar büyük İHA’ların erişemediği iç mekânlara sızmak için ideal. Hem askeri hem de sivil hedeflerden ses, görüntü ve elektronik sinyal toplamak amacıyla kullanılıyor.
Mahremiyet ve Güvenlik Endişeleri
Kıdemli savunma araştırmacısı Timothy Heath, cihazın kötü niyetli kişilerce kişisel bilgileri çalmak, şifreleri ele geçirmek ve şirketlere sızmak için kullanılabileceğini vurguluyor. Ancak küçük boyutu, operasyonel olarak bazı sınırlamalar getiriyor; uzun süreli gözetim için sürekli değiştirilmesi ve verilerin işlenmesi gerekiyor.
Çin’in İHA Teknolojilerindeki Son Gelişmeler
Bu mikro İHA, Çin’in hava teknolojilerinde attığı önemli adımlardan sadece biri. Yakın zamanda Çin, 100’den fazla İHA taşıyabilen ve yaklaşık bin kilogram bomba yükleyebilen dev bir hava gemisi tasarımını da kamuoyuna tanıtmıştı.
Çin’in sivrisinek boyutundaki mikro İHA’sı casusluk alanında devrim yaratabilir ancak beraberinde kişisel güvenlik, etik ve uluslararası ilişkiler açısından yeni riskler getiriyor. Bu gelişme, gelecekte bu teknolojilerin kimlerin elinde ve nasıl kullanılacağına dair küresel tartışmaları şimdiden başlatmış durumda.