Avrupa’da Otomotiv Tedarikçileri, Çin’in Nadir Toprak Kısıtlamaları Nedeniyle Zorlanıyor

Avrupa Otomotiv Yan Sanayicileri Derneği (CLEPA), Çin’in nadir toprak elementlerine (NTE) uyguladığı ihracat kısıtlamalarının, kıtadaki otomotiv tedarikçilerini giderek daha fazla etkilediğini bildirdi. CLEPA’dan yapılan açıklamada, özellikle mıknatıs üretiminde kullanılan NTE’lere yönelik kısıtlamaların Avrupa’daki üretim süreçlerinde ciddi aksamalara yol açtığı belirtildi.

Çin’in Nisan 2025’ten bu yana devreye aldığı yeni ihracat düzenlemeleri, samaryum, gadolinyum, terbiyum, disprosyum, lütesyum, skandiyum ve itriyum gibi stratejik öneme sahip elementleri kapsıyor. Bu maddeler artık sadece Çin hükümetinin onayıyla ihraç edilebiliyor. CLEPA’ya göre, şu ana dek yapılan yüzlerce ihracat lisansı başvurusunun yalnızca dörtte biri onaylandı. Reddedilen başvuruların büyük bölümünün farklı illerde uygulanan prosedürler ve hassas veri talepleri nedeniyle geri çevrildiği ifade edildi.

CLEPA, bu durumun bazı Avrupa üretim tesislerinin kapanmasına yol açtığını ve tedarik zincirindeki aksamaların gelecek haftalarda daha da ciddi sonuçlar doğurabileceğini açıkladı. Stokların tükenmeye başlamasıyla birlikte üretim durmalarının yaygınlaşabileceği uyarısında bulunuldu.

Alman otomobil devi BMW de tedarik zincirinin bazı bölümlerinin Çin’deki kesintilerden etkilendiğini duyurdu.

Öte yandan, Çin Ticaret Bakanlığı Nisan ayında yaptığı açıklamayla, belirli NTE’lerin ihracat kontrol listesine alındığını belirtmişti. Bu kapsamda Çinli tedarikçiler yalnızca resmi izinle bu maddeleri yurt dışına çıkarabiliyor. Çin gümrükleri ise içeriğinde kısıtlı elementler bulunan şüpheli sevkiyatlara el koyabiliyor.

NTE’ler, otomotiv sektörünün yanı sıra havacılık ve savunma sanayi gibi stratejik alanlarda da yaygın olarak kullanılıyor.

ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu’nun 2024 verilerine göre, dünya genelinde yaklaşık 90 milyon ton NTE rezervi bulunurken, Çin 44 milyon tonluk rezervle lider konumda. Ayrıca Çin, küresel NTE üretiminin %69’unu gerçekleştirerek pazarda belirleyici rol üstleniyor. Bu durum, Avrupa gibi dışa bağımlı bölgeleri stratejik tedarik konusunda kırılgan hale getiriyor.