Almanya’da SPD’li Siyasetçilerden Hükümete Güvenlik Politikası Çağrısı: “Silahlanma Yarışı Yerine Diplomasi”
Almanya’da koalisyon hükümetinin ortağı olan Sosyal Demokrat Parti (SPD) içinde bazı siyasetçiler, dış ve güvenlik politikasında köklü bir değişim talep etti.
Almanya’da koalisyon hükümetinin ortağı olan Sosyal Demokrat Parti (SPD) içinde bazı siyasetçiler, dış ve güvenlik politikasında köklü bir değişim talep etti.

Almanya’da koalisyon hükümetinin ortağı olan Sosyal Demokrat Parti (SPD) içinde bazı siyasetçiler, dış ve güvenlik politikasında köklü bir değişim talep etti. Aralarında milletvekilleri ve eski bakanların da bulunduğu çok sayıda SPD’li isim, “manifesto” başlığıyla yayımladıkları metinde hükümete ve parti yönetimine çağrıda bulundu.
Metinde, Avrupa’nın istikrarlı bir barış ve güvenlik düzeninden uzaklaştığı belirtilerek, mevcut politikaların silahlanmayı teşvik ettiğine ve istikrarsızlığı artırdığına dikkat çekildi. Siyasetçiler, “gerilimin azaltılması, karşılıklı güvenin yeniden inşası ve diplomatik diyaloğun güçlendirilmesi” yönünde politika değişikliği talep etti.
Yazıda öne çıkan ifadelerden bazıları şöyle:
“Askeri alarm söylemleri ve büyük silahlanma programları, güvenlik değil istikrarsızlık getiriyor.”
“Savunma harcamalarının yüzde 3,5 ya da 5’e çıkarılmasına karşıyız. Bu kaynaklar yoksulluğun azaltılması ve iklim krizine harcanmalı.”
“ABD’nin orta menzilli füzelerinin Almanya’ya konuşlandırılmasına karşıyız. Bu, ülkeyi doğrudan hedef haline getirir.”
“Rusya ile ilişkiler yumuşatılmalı, Avrupa askeri gerilim değil diplomasi önceliğiyle hareket etmeli.”
Savunma Bakanı Pistorius’tan Sert Tepki
SPD’li Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, söz konusu çağrıya tepki gösterdi. Yazının “gerçeklerden uzak” olduğunu söyleyen Pistorius, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in barışa dair samimi bir adım atmadığını vurguladı.
“Putin ile ancak güçlü bir konumdan müzakere edebiliriz. Onu masaya oturtmanın tek yolu bu.” diyen Pistorius, askeri caydırıcılığın önemine dikkat çekti.
SPD içindeki bu ayrışma, Almanya’nın Ukrayna Savaşı sonrası yeniden şekillenen savunma stratejisi tartışmalarının ne kadar derinleştiğini bir kez daha gözler önüne serdi.