Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan Avrupa Konseyi’nin İmamoğlu Bildirisine Sert Tepki!
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili yayımladığı bildirisine sert tepki gösterdi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili yayımladığı bildirisine sert tepki gösterdi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili yayımladığı bildirisine sert tepki gösterdi. Bakan Tunç, bildiriyi “iç hukuka müdahale” olarak tanımlayarak, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi tarafından alınan ve ülkemize yönelik ağır ithamlar içeren bildiri, hem hukuki gerçeklerden uzak hem de tarafsızlık ilkesini açıkça ihlal eden bir yaklaşımın ürünüdür. Türkiye, Avrupa Yolsuzluğa Karşı Ceza Hukuku Sözleşmesi’ni imzalayan, onaylayan ve iç hukukuna dahil ederek bu alandaki kararlılığını defaatle ortaya koymuş bir Hukuk Devletidir.”
Bakan Tunç, yargı süreçlerinin bağımsız ve tarafsız mahkemeler aracılığıyla hukukun üstünlüğü çerçevesinde yürütüldüğüne dikkat çekti ve Avrupa Konseyi’nin açıklamasını siyasi saiklerle hazırlanmış bir bildiri olarak nitelendirdi. Ayrıca, devam eden yargı süreçleri hakkında ön yargılı ve tek taraflı değerlendirmelerde bulunulmasının evrensel hukuk ilkeleriyle bağdaşmadığını belirtti.
Avrupa Konseyi’nin Bildirisindeki Çağrı Ne Olmuştu?
Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi, yaptığı acil oturumda Türkiye’ye yönelik bir bildiri yayımlamış ve muhalefet partilerinden seçilmiş belediye başkanlarına yönelik yargı süreçlerine son verilmesi gerektiğini vurgulamıştı. Bildiride, Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu tutuklu belediye başkanlarının serbest bırakılması talep edilmişti. Ayrıca, savunma haklarının güvence altına alınması ve makul şüpheye dayalı açık deliller olmaksızın uzun süreli tutukluluk uygulamalarından kaçınılması gerektiği belirtilmişti.
Kaynak: Haber Merkezi