Öcalan’dan Turgut Özal’a “Demokrasi Şehidi” Yakıştırması: 24 Ocak Kararlarına Övgü ve Çelişki Dolu Mesaj
Terör örgütü PKK’nin İmralı’daki hükümlü lideri Abdullah Öcalan, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal’a bir mektup göndererek dikkat çeken ifadeler kullandı.
Terör örgütü PKK’nin İmralı’daki hükümlü lideri Abdullah Öcalan, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal’a bir mektup göndererek dikkat çeken ifadeler kullandı.

Terör örgütü PKK’nin İmralı’daki hükümlü lideri Abdullah Öcalan, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal’a bir mektup göndererek dikkat çeken ifadeler kullandı. Mektubunda, Türkiye’de emekçilere yönelik en kapsamlı neoliberal dönüşüm sürecini başlatan 24 Ocak 1980 kararlarını savunan Öcalan, bu kararların mimarı Özal için “demokrasi şehidi” ifadesini kullandı.
Tarihsel olarak 12 Eylül askeri darbesinin ekonomik altyapısını hazırlayan ve Türkiye’yi serbest piyasa ekonomisine geçiren 24 Ocak kararları; IMF, Dünya Bankası ve OECD’nin taleplerine uygun olarak hazırlanmıştı. Bu kararlar, kamu sektörünü küçültmeyi, özelleştirmeyi ve emeği zayıflatmayı hedeflemişti. Sol çevreler tarafından “patronların mutlu günü” olarak anılan bu kararlar, emekçi sınıfların aleyhine sonuçlar doğurmuştu.
Öcalan’ın bu açıklamaları hem çelişkili hem de dikkat çekici bulundu. Daha önce emek ve sınıf temelli söylemleriyle bilinen Öcalan’ın, Türkiye’de işçi haklarını baskı altına alan bir ekonomik programı yürüten Özal’a övgüler dizmesi kamuoyunda şaşkınlıkla karşılandı.
Ahmet Özal, T24’e yaptığı açıklamada, mektubun içeriğinde Öcalan’ın 1993 yılında yaşanan olaylara değindiğini ve babasına dair “güzel şeyler” söylediğini aktardı. Ayrıca Abdullah Öcalan’ın, o dönem Kürt sorununa barışçıl çözüm arayışlarında bulunan Turgut Özal ile görüşme talebinde bulunduğu da belirtildi.
Ahmet Özal, 1993 yılının araştırılması gerektiğini söyleyerek şu ifadelere yer verdi:
“1993’te önce Uğur Mumcu öldürüldü. Babam sık sık onunla görüşürdü. Ardından Adnan Kahveci ve Eşref Bitlis hayatlarını kaybetti. Madımak ve Başbağlar olayları yaşandı. Babamın ölümü hâlâ şüphelidir. Bütün bu olaylar zinciri yabancı istihbaratların etkisiyle olabilir.”
Öte yandan, Abdullah Öcalan’ın mesajlarında DEM Parti’ye de çağrılar yer aldı. Ekonomik kriz ve işçilerin yaşadığı geçim sıkıntılarına değinen Öcalan, DEM Parti’nin bu meselelerle ilgilenmesi gerektiğini vurguladı.