Kefir Alzheimer’a Karşı Koruyabilir mi?

Son yıllarda giderek artan Alzheimer vakaları, bilim dünyasında hastalığın önlenmesine yönelik çalışmaları hızlandırdı. Bu bağlamda, doğal probiyotik içeriğiyle bilinen kefirin Alzheimer hastalığı üzerindeki olası etkileri de gündeme geldi. Diyetisyen Beyza Tağraf, kefirin bağırsak sağlığına olan olumlu katkılarına dikkat çekerek, Alzheimer’a karşı destekleyici bir rolü olabileceğini ifade etti. Ancak Tağraf, bu etkinin tek başına yeterli olmayacağı konusunda önemli uyarılarda bulundu.

Kefirin, özellikle bağırsakta inflamasyona yol açan maddeleri baskılayarak nöroinflamasyonun azalmasına katkı sağlayabileceğini vurgulayan Tağraf, bu etkinin beyin sağlığı açısından dikkate alınması gerektiğini söyledi. Nöroinflamasyonun Alzheimer hastalığında kritik bir rol oynadığını belirten uzman diyetisyen, “Kefir gibi probiyotik yönünden zengin gıdalar, vücuttaki iltihaplanma süreçlerini dengelemeye yardımcı olabilir. Bu da dolaylı olarak Alzheimer riskini azaltmada fayda sağlayabilir. Ancak bu, kefir tüketerek Alzheimer’dan tamamen korunabileceğimiz anlamına gelmez” dedi.

Tağraf açıklamasında, “Alzheimer, tek bir nedene bağlı gelişen bir hastalık değildir. Bu hastalık, çatısında birçok deliği olan bir eve benzetilebilir. Eğer bu çatıyı onarmak istiyorsak, sadece bir değil, tüm delikleri kapatmamız gerekir. İnflamasyon bu faktörlerden yalnızca biridir” diyerek Alzheimer ile mücadelede bütüncül bir yaklaşımın gerekliliğine dikkat çekti.

Kefirin destekleyici etkisine rağmen, tedavi ve korunma süreçlerinde yalnızca tek bir yönteme odaklanmanın yanıltıcı olabileceğini söyleyen Tağraf, Alzheimer şüphesiyle gelen bireylerde medikal tedaviye ek olarak sağlıklı beslenme, beyin uyarımı, fiziksel aktivite ve bilişsel rehabilitasyon gibi çok yönlü desteklerin de uygulanması gerektiğini ifade etti.

Alzheimer’dan korunmanın yalnızca bir besin maddesiyle mümkün olmadığını belirten Tağraf, “Sağlıklı yaşam alışkanlıkları, dengeli beslenme, düzenli fiziksel aktivite ve zihinsel egzersizlerle desteklenen bir yaşam tarzı, riskin azaltılmasında büyük rol oynar. Kefir gibi fonksiyonel gıdaların etkili olabilmesi için genel sağlık koşullarımızı da iyileştirmeliyiz” diye konuştu.

Özetle; kefir, Alzheimer’a karşı mücadelede yararlı bir destek olabilir ancak tek başına bir mucize olarak görülmemelidir. Bilinçli, disiplinli ve çok yönlü bir yaşam tarzı ile desteklenmediği sürece bu tür besinlerin etkisi sınırlı kalacaktır. Uzmanlar, özellikle risk grubundaki bireylerin yaşam tarzlarını gözden geçirerek hem beden hem de beyin sağlığına yatırım yapmalarını öneriyor.