İstanbul’da Deprem Tedirginliği: Vatandaşlar Çadırlarda Nöbette
23 Nisan’da saat 12.49’da Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından İstanbul’da birçok kişi evlerini terk ederek parklara ve toplanma alanlarına akın etti. Bahçelievler ve Kağıthane’de yurttaşlar ikinci geceyi de parkta kurdukları çadırlarda geçirdi.
23 Nisan’da saat 12.49’da Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından İstanbul’da birçok kişi evlerini terk ederek parklara ve toplanma alanlarına akın etti. Bahçelievler ve Kağıthane’de yurttaşlar ikinci geceyi de parkta kurdukları çadırlarda geçirdi.

23 Nisan’da saat 12.49’da Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından İstanbul’da birçok kişi evlerini terk ederek parklara ve toplanma alanlarına akın etti. Bahçelievler ve Kağıthane’de yurttaşlar ikinci geceyi de parkta kurdukları çadırlarda geçirdi.
Bahçelievler’deki bir park, depremin ardından vatandaşların sığınağına dönüştü. Evlerine giremeyen çok sayıda kişi geceyi burada geçirirken, soğuktan korunmak için ateş yakıp semaverde çay demledi. Parkta kurulan çadırlarda yoğunluk gözlemlendi; yurttaşlar ise tedirgin bir bekleyiş içindeydi.
Kağıthane Hasbahçe Mesire Alanı’nda da benzer görüntüler yaşandı. Deprem korkusuyla evlerine girmeyen vatandaşlar çadırlarda ve otomobillerinde konakladı. Bazı kişiler ise çardakları ışıklarla süsleyerek geceyi daha güvenli ve sıcak hale getirmeye çalıştı.
Zülfikar Baran, ailesiyle birlikte Kağıthane’de çadır kurduğunu belirterek, “İki gündür buradayız. Depremden sonra çocuklarım korktu, mecbur dışarı çıktık. Evimiz riskli. Hocalardan biri 7’nin üzerinde bir deprem beklendiğini söyledi. Çocuklar yine panik yaptı, tekrar çadır kurduk. Bilim insanlarının demeçlerine göre hareket ediyoruz. Sesten dolayı çocuklar bir anda yanıma koştu, hep beraber dışarı kaçtık,” dedi.
Bahçelievler’de sokakta ailesiyle bekleyen bir kadın ise “3 yaşında, 2 yaşında çocuklarımız var. İlgilenen yok, soran yok. Çoğu bina çatlak, insanlar işe gitmek zorunda olduğu için evlerine dönmek zorunda kalıyor,” diyerek yaşadığı sıkıntıları dile getirdi.
Yenibosna Kuleli Parkı’nda çadır kuran Mustafa Karakuş ise “Uzmanlar 48 saatlik bir süreden bahsetti, biz de o sürenin dolmasını bekliyoruz. Biraz da zorunlu kamp gibi oldu. Üç aile olarak buradayız, ateşimizi yaktık, çayımızı demledik. Şükür can kaybı olmadı ama tedbirli olmak şart,” ifadelerini kullandı.
Çocuklarıyla birlikte parkta kalan Mehmet Kaya, “Deprem korkusuyla dışarı kaçtık. Altı kişilik bir aileyiz. Çocuklar içeride yatıyor, biz nöbet tutuyoruz. Evler iskelet gibi, bir iki gün daha burada kalmayı planlıyoruz,” dedi.
Kaya’nın 10 yaşındaki kızı Fatma Kaya ise, “Uyuyamadım, deprem çabuk bitsin, evimize gidelim. Uykum gelmiyor çünkü deprem olabilir diye korkuyorum,” şeklinde konuştu.