ÇOCUĞUMU NASIL BİR İLKOKULA GÖNDERMELİYİM
Hai.
Japoncada evet demek.
Hai.
Japoncada evet demek.
Vietnam dilinde iki demek yani bir siz bir de yavrunuz.
Aynı zamanda altı kat mermer bloğunu kırmadan önce Bismillâh anlamına gelen nara..
Haiii !!!
İtalyanca’da sahip olmak demek.
Çince’de deniz demek.
Ama bizi ilgilendiren kısmı akrostiş olarak Hüseyin Aycibin İlkokulu baş harflerinden oluşan okulumuzun logosu demek.
HAİ!
İşte İstanbul’un çocuk mutluluklarına açılan kapısı, Hüseyin Aycibin İlkokulu, bu yazının konusunu oluşturmaktadır.
Haydi bugün sizi banal olmayan sanal bir yolculuğa çıkarayım.
İstikâmetiniz Beşiktaş olsun.
Tarih kokan şehir.
Beşiktaş…
Boğazın nazlı çocuğu…
Kültür ve sanatın mottosu, eğitimin lider kadrosu…
Beşiktaş.
Sayın Murat Mücahit Yentür’ün orkestra şefliği yaptığı İstanbul eğitim müzikalinde Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Sn Sedat Işık’ın koro şefi olduğu güzel diyâr Beşiktaş…
Tam bir halk adamı İlçe Kaymakamı Sn Oğuzhan Bingöl’ün liderliğinde bir İlçe.
İster metro ile Fulya durağında inin, hemencecik okulumuza gelin.
Ya da metrobüs, otobüs alternatifli seçenekleri kullanın.
Kadim bir semt Gayrettepe ‘ye buyurun.
Şişli sınırında köklü ailelerin mahallesinde bir tur atın.
Çevre Pastanesi’ne uğrayın, bir çay için, ak saçlı dostum İsmail Bey’in nefis kurabiyeleri yanında..
Çalışkan Elif Muhtarıma selam verdikten sonra aheste adımlarla Florence Nightingale Hastanesi’ni sağda bırakın, sola dönüp yokuş aşağı inerken Hüseyin Aycibin İlkokulu’nu göreceksiniz.
Kapısında “Bu kapı çocuk gülümsemelerine açılır.” yazıyor.
Gülümseyin.
Güvenlik Seçkin Abi gülümseyerek karşılar sizi.
Kapı açılır, içeri girin.
(Bu ara müdür biraz suratsız, randevu alsanız iyi olur sanırım.)
Mahallenin en iyi okulunda dünyanın en güzel öğretmenleri ile tanışın.
Okul müdürü ile okulu gezerken “HAİ Manifestosunu” kendisinden dinleyiniz.
Money festo değil manifesto…
Erhan Öğretmen önce kendine söyler sözü ve tabii ki proaktif ekibine;
Der ki;
“Sevgili öğretmenim; size ailelerin en değerlileri emanet ediliyor.
Geleceğin sanatçısı, cumhurbaşkanı, mühendisi, doktoru, bilim insanı yani Türkiye’nin geleceği..
Onlar en önemli yere, sizlerin engin gönlüne emanet ediliyor.
Bize o kadar güveniliyor ki öğretmenim, insanlar eğer güvenirse en değerlilerini arkalarına bakmadan bize emanet ediyor.
Kalbine dokunmadığın çocuğun beynine giremezsin ya hani…
“Gökkuşağı gibi çocukları renk körü öğretmenlere emanet ediyorlar.” dedirtmeyelim.
Benim öğretmenlerim,
“Çocuklara kıymayın efendiler; bulutlar adam öldürmesin !.” diyen Nazım’a nazire yaparcasına çocukları rengi, dokusu ve çocuk kokusu ile okul bahçesinde, sınıflarda ve koridorlarda cıvıltılarla yetiştirmeye devam edecek.”
Mahallenin kocaman yürekli, sevgi dolu öğretmenleri Erhan Öğretmenin etrafında toplanıyor.
Semra, Merve, Emine, Perihan Öğretmen…
Derya, Dilara, ve iki Kübra Öğretmen.
Anasınıfı denince Semra Öğretmenin koçluğunda destan yazıyor. Cemile Teyze ve Özgür Teyzelerin sevgi dolu kucaklarında yuva yavrucakları..
Gözde, Gülşen, Elif ,Dilek, Yasemin Hanımlar…
1 sınıf öğretmenlerim; cıvıl cıvıl çocuk sevinçlerim
Yeliz, Ahmet, Aytekin Öğretmenlerim;
2.sınıf öğretmenlerim..
Karakterde A kalite 2.sınıflarım, yumurcaklarım..
Ayşe ve Arzu öğretmenlerim, Dicle Öğretmenim ; istikrar, güven ve sevginin vücut bulmuş halleri.. 3.sınıflarım. Bitmeyen enerji kaynaklarım…
Canan ve Osman Zeki Makas öğretmenlerim yürüyen tecrübe ve duayen muallimlerim.. 4.sınıflarım…
“Öğrenilmesi gerekli ilk dil tatlı dildir. “diyen ingilizce öğretmeni Özlem öğretmenim,
Azeri yoktur Azerbaycan Türk’ü vardır diyen gönlü güzel Gönül Öğretmenim
Bir bandoda bir halayda Onur Öğretmenim,
Yardımcı antrenör kulüp öğretmenim Hüseyin Öğretmenim,
Ferhat, Aylin, Hüseyin, Cansu öğretmenlerin
Okulumuz marşını üreten ekip Sema ve Oben öğretmenlerim,
Kitap kurdu, Birgül Öğretmenim,
Gençlik enerjisi ve güler yüzüyle rehber öğretmenim Belgin Hanım..
Mütebessim Cimbomlu müdür yardımcısı Ahmet Öğretmenim,
‘Tebessüm sadakadır’, şiârı ile güleryüzlü Din Kültürü Öğretmeni Recep Hocam,
Bay Sportmen, “before my wife after school ” diyen Centilmen Mr Amerika Levent Hocam, kulüp öğretmenlerim, stajyerlerim ile tam bir eğitim senfonisi…
Taha, Leylâ, Furkan, Kenan,Yeşim
ve Buse Öğretmenlerimiz,
Mütevazı görev adamı, fanatik Beşiktaşlı Selim Hocam, özel eğitimin özel öğretmenleri Sevgi ve Filiz Hocam
Müdür postası Nevzat Amca,
MC Gyver, İsviçre çakısı her derde derman İsmail Teknik Abi ,
Çocuk dostu, temizlik hastası Fatma Ablamız,
Bayan kantin , güler yüzlü Rabia Ablamız,
Hamarat ve güleryüzlü yemekhane sorumlularım,
Bay Evet, Tadından yenmez yemek sorumlumuz Yüksel Beyimiz
Çözüm ortağım, yorulmak bilmeyen memurum Derya Hanım
Servisçi yiğidolar, Ali ve Üzeyir Ağabeyler, Hamdi, Hasan, Coşkun, Şükrü, Habip , Önder ve Yavuz Amcalar, onların güler yüzlü hostesleri,
Beşiktaş’ın değil İstanbul’un en iyi okul aile birliği, Özge Başkan, Merve, Pervin, Figen, Natali Hanımlar
Revirin gülen yüzü Yusuf Abimiz
Tam bir çocuk aşığı Calimero Aysun Ablamız
Tonton Cengiz Amcamız,
Mimar Elif Ablamız, Suna Ablamız, Atlas kumaş Elif Ablamız..
Kocaman HAİ Ailem…
Lütfen dinleyiniz:
Bu kocaman ekip çocuklarımın öğretmenlerine yazdığı bu şiiri başucu eseri olarak okumaya, çocuk kalbine dokunmaya devam edecek;
“Ben bir gülüm, sen bahçıvan;
Çok açarsam eser senin,
Mis kokarsam hüner senin
Ama bir de soldurursan
Günah senin, günah senin Öğretmenim…
Ben elmasım, sarraf sensin
Pırlantaysam, emek senin
Parlıyorsam yaldız senin
Ama bir de parçalarsan
Kırık senin, kırık senin öğretmenim…
Ben boş defter, kalem sensin;
Doğru yazsan yarın senin,
Güzel yazsan ikbal senin
Ama bir de karalarsan
Vicdan senin, vicdan senin Öğretmenim…
Ben öğrenci, sen öğretmen;
Başarırsam hüner senin,
Kazanırsam zafer senin
Ama bir de kaybedersem
Yok diyecek başka sözüm;
Yorum senin, yorum senin öğretmenim.”
Evet, sevgili öğretmenim, yorum senin…
Evet, sevgili velim;
Öğretmeninin elini bırakmayacaksa elin, kopun kopun gelin, koşun koşun gelin.
Eğer destek vermeyecekseniz bari gölge etmeyin.
Desteklerinizle Beşiktaş’ta en güvenli, en sağlıklı, en temiz okulda Hüseyin Aycibin İlkokulu’nda çocuk gülümsemeleri biriktirmeye, yarınlarımızı yetiştirmeye devam edeceğiz.
Liverpool tribünlerinin efsane bestesi; You will never walk alone ile bize; “Asla yalnız yürümeyeceksiniz.” hocam mı diyeceksiniz yoksa DUTLUK Parkında whatsapp gruplarında dedikodu yapmaya devam mı edeceksiniz ?
Müdür bey, arkanızdayız demeyiniz sakın, arkanızdayız diyenlerden korkuyorum.
Lütfen yanımızda olunuz, yakamızdan değil elimizden tutunuz.
Söylenmesini, söyleyiniz.
Beraber hedefimize emin adımlarla dimdik yürüyelim.
Çocuklarımızın nice sevinçlerinde birlikte olalım.
Haydi Hüseyin Aycibin İlkokulu’na bekliyoruz.
Gülümseyiniz.
HAİ!
Erhan Ziya SANCAR
Eğitimci Yazar